İtalya Gezisi 18–22 Avril
2012
Milan-Roma
Okulla çıktığımız bu gezi,
Milano’da her yıl düzenlene tasarım fuarına katılmak ve okul projesinin tanıtımıydı. Ve yeniliklerden haberdar olmak amacıyla düzenledi. Küçük bir grup, bir mimar, bir ürün tasarımcısı ve bir şehir planlamacıyla geçridiğim gezi farklı bakış açılarıyla, öğretici geçti. İsviçre’de Görmemiz gereken bir proje
vardı. Ardından Mont Blanc tünelini geçtik(11 km ). Yolda ‘Le Sens de l’Espace au Japon’ adlı Augustin
Berque’in ve Maurice Sauzet’in kitabını okudum. Gezi hakkında size daha sonra
fotoraflarla detaylı açıklamalar yapacağım. Öncelikli olarak gezi boyunca
tuttuğum not defterinden belki ilginizi çekiçek bir şeyler olucaktır.
Roma’da metro oldukça yaygın,
vakit kazanabilirsiniz.(Biletiniz 75 dk geçerli)
Mimar olan hocamız sinema
konusunda bilgilidir ve filmlerden güzel referanslar çıkarabilmeyi ondan
öğrendim. Bizi Cinecitta’ya Götürdü. Şehrin biraz dışında
bulunuyor. Ama İtalyan sinemasının temellerinin atıldığı, bir nevi F. Fellini’nin
evi olarak görülen 13 dönümlük stüdyoyu kesinlikle görmelisiniz. Buraya dair en
çok ilgimi çeken, döneminde tek su altı çekimi yapılabileçek teknik donanıma
sahip olmasıydı. Bu öncülük birçok film çekimi için Roma’ya
gelimsesine vesile olmuş. Birçok döneme şahitlik etmiş ve halen daha dizi ,
film çekimleri yapılıyor. Roma’da Via palestro’ta da küçük bir otelde kaldık. Pratik bir yer.
Hertarafınızı çeviren ‘gelato’ yani dondurma dükkanlarından ‘Concerto’ en ilgi
çekiçisiydi. Yapım aşamasına kadar görebiliyorsunuz. Ama asıl fark yaratan dekorasyon
açısından modern ve mutfak mazemelerinin ürün tasarımındaki kullanımına dair
iyi bir örnek olmasıdır. İlk burada fark ettiğim içme suyu çeşmeleri
Roma’nın heryerinde karşınıza çıkıyor. Temelinde, şehrin doğal güzelliğine
duyulan saygı ve teşekkür anlamını taşıyor. Dini anlamda da susuz kalan birine
mutlaka su verilmesi gerektiği için bu çeşmeler aralıksız olarak akıyor, bolluk
ve yardımseverlik duyguları Türk toplumunda olduğu gibi ön plana çıkıyor.
Aynı yaklaşımı yol yapımında ağaçlara duyulan hassasiyetten de anlayabiliriz. Eğer bir ağaç yolun ortasında ve ulaşımı negatif etkilemiş olsa da çürüyene kadar kesilme izni yok. Bu aslına bakılırsa bence biraz abartıya kaçıyor. Şehir bizdeki kültürel zenginliğin kattığı farklı yerleşim alanlarını doğurmuş. Ancak pozitif anlamda, eski Roma diye adlanan şehrin merkezinde enine, dengeleyici bir yapılaşma var. Roma'ya güzellik katan 200 yıllık ağaçları bile aynı boyda korunuyor. Bu bizim gibi birçok rengi farklı kültürleri bünyesinde bulunduran bir ülke için akılcı bir çözüm. Tabi binalarda da enine olan bu çizgi korunuyor.
Opera seveneler için ‘Storia Di
Un’ Opera D’arte’ uygun olabilir.
Müzeler adına birçok referansım
var. İlki Museo dell’Ara Pacis Lungotevere Augusta burada ‘Collezione Farnesina
Design-Bosa’ sergisini tavsiye ederim. İç mimarlardan, Alessandra Paolini ve
Liliana Perego’i başarılı buldum. Asıl Size MAXXI müzesinden bahsetmek
istiyorum. 22 Avril’de gezdiğim bu muze için şöyle bir not almışım: ‘Bir daha
geliceğim, bana güç verdi’. Mimarı Zaha Hadid hakkında da ‘Kadın, özgür, güç,
akıl, hırs, zen’ diye not almışım. Paris’teki proje tanıtımına da gitmiştim. Herkesin
inceleyip ders çıkarabileceği donanımlı ve bu yüzden kadın olarak gurur
duyduğum bir mimar. Fransa'ya döndüğümde müzeler ve gezdiğimiz diğer yerler görsellerle detaylı olarak not edeceğim.
Restoran adına, Via del Leoncino, 38 numarada bulunan 06 cafe uygun ve merkezi bir konuma sahip. Tatlı, titamisu için
Pompi 1960’dan beri var olan ve sadece Roma’da bulabileceğiniz kaliteli bir
yer. Paris kısmında ‘da belirttiğim Hard Rock cafe burada bambaşka bir tarza
sahip, ilginizi çekebilir. Geleneksel tarzda bir restorana gitmek isteyenlere
‘J. Leoni d’Abruzzo’ (Via Vicenza, 44) uygun olacaktır. Ayrıca 'Officine Stendhal' Via Stendhal
35, İç mimarlıkla ilgilenenler için uğranması gereken bir yer.
Şarap: Sagana, Nero, Ogni Goccia
Marka analizleri yapmaya devam
ediyorum. İlgimi çeken markalar: Cusumano, Alpha, Massimo Rebecchi, Teuco,
Brunello Cucinelli, Gazzarrini, , Alotro(Handmade accessories), La Tenda
Tasarım adına P. Starck
hayranlarının ilgisini çekebileçek ‘Flos’ organizasyonda popüler parçalardan
biriydi. Tasarım fuarında onun gibi birçok ünlü tasarımcıyla tanışabilir ve
sohbet edebilirsiniz. İlgimi çeken diğer tasarımcılar: Kengo Kuma, Richard
Meier, Doreen Liu Heng, Bencoletta Tagliabue, Giulio Cappellini, Eliot Erwitt,
Laurent Bloedt (İndustrial designer), Elite(Onyx&sufaces), Ondesign(Via
Molinuzzo)
Okulla ‘France Design’ adlı standa
projeleri seçilen diğer okullarla birlikteydik. Diğer okulların ve ülkelerin
çalışma kalitelerini görmek bana çok şey kattı. Eğitim seviyesi olarak
Fransa’nın ve Almanya’nın iyi durumda olduğunu düşünüyorum. Ancak pratikte ve projeyi
gerçekleştirme açısından Londra'daki okullar başarılıydı.
Elle delgisinin seçtiği ürün
tasarımcıları: (Milano Design Week 2012) Rodolfo Dordoni, Doshi Levien, Front,
Naoto Fukasawa, Diego Grandi, Benjamin Hubert, Guilio Lacchetti, Nendo, Luca
Nichetto, Philippe Nigro, Ludovica Palomba, Matteo Ragni, Raw Edges, Marta
Laudani&Marco Romanelli,, Scholten&Baijings, Kiki Van Eijk.
www.renaudthıry.com
www.viapiana.com
Gallery S.Bensimon (111, rue de
Turenne–75003), Paris’ten katılan bir galeridir. Sahibi François Leblanc
İstanbul hayranlarından biridir.
Fuar kapsamında tanıştığım, Türkiye'den mermerlerimizi tanıtmak amaçlı gelen yetkililer beni sevindirdi. Japon, Fransız arkadaşlarıma ve öğretmenlerime çalışmalardan gururla bahsettim. Detaylı bilgi için: http://www.istekobi.com.tr/kobi-bilgi-merkezi/haberler/turk-mermerleri-milano-da-gorucuye-cikti-h14612.aspx
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder