25 Ağustos 2012 Cumartesi

Doğayla şekillenen İnsan Yaşamı




Bu yazımda izlediğim belgesellerden not ettiğim, kısa ve aklınızda kalacak bilgileri paylaşmak istedim. 

Ganj Nehri

‘Hayat, ebedi doğum, ölüm ve yeniden doğumdur. Bir taraftan toprak alıyor. Öbür tarafa bırakıyor. Yine adacıklar ürüyor.’
Sunrise at the Ganges River

Dharamsala Monastery
Hindistan
Ganj Nehri, su tanrıçası olarak görülür. Bengay körfeziyle birleşiyor. Bölgedeki kar leoparı, mavi koyunların hedefi olmuş. Şiva heykeli himaleya dağında bulunuyor. Nedeni sedir ağaçlarının tanrının ağaçları olarak kabul görmesidir. Lângur maymun tanrı sudan 60 metre yüksekte ağaçlarda yaşıyor. Himaleya da sazan balığı ve 1 metre uzunluğunda 50 kiloluk orman gülü bahçeleri bulunuyor.

Hindistan her 12 yılda bir Hindu festivali düzenliyor. Dünya’da yaşayan nüfusun 10/1’i Ganj nehrine bağımlı olarak yaşıyor. Uzunluğu 2 500 km yi buluyor ve Himaleya’dan geçiyor.
‘Teray’ tarlalara verilen isim,4 metrelik otlar su kenarlarında oluyor. Çambıl Nehri ise yer altı sularıyla oluşmuştur

Hinduizm nehir dini merkezinde tapılan ‘Ganga’ yaradılış ve bereket tanrısıdır.
Varanasi en eski yerleşim yeridir.
 Sadhus
Banyo töreni tanrılar: fil:Ganeş, Maymun:Hanuman(Savaşçı)
‘Bir insanın tanrısı, başkasının şeytanı olabilir. Örnek: Kobra yılanı Ganj nehri kıyısındaki bir şehirde serbest dolaşıyor. Halk korkmuyor Çünkü dinlerinin onları koruduğunu ve bu yüzden ilaç kullanmayı da reddediyorlar. Bu ölümleri yadırgamamaları seviyesinde baskın oluyor.’

Hindistan, Bishnoi Tapınağı önemli kutsal yerlerden biridir. Ülkeye şeftali güney Amerika’dan geliyor.

Hindular kaplıcada banyo yapıyor. Nehir tanrıçası için pirinç pişiriliyor.
Dağlar yılda 5 mm yükseliyor. Bu Hindistan’ın kara hareketinden kaynaklanıyor.

Hindistan’daki Risus makağı bir maymun türü ve tanrılardan biri olarak görüldüğü için yaptığı hırsızlıklara ceza verilemiyor. Dikkat dağıtma ve el çabukluğu konusunda şaşırtıcı seviyedeler. Hunuman maymun tanrısı olarak geçiyor. Ayrıca haziran ve ekim aylarında erkek geyikler şehri basıyor.

Endonezya İkinci dünya savaşından sonra bağımsız bir devlet olmuş Endonezya. Daha öncesinde Hollanda ve yer yer Portekiz sömürgesi imiş. Daha eskilerde ise birbirinden haberli habersiz binlerce farklı topluma ev sahipliği yapmış. Bölgedeki insan varlığı 500,000 yıl öncesine “Java İnsanı”na kadar dayanıyor.

Görseller ararken keşfettiğim, http://ruchanziya.com'dan daha detaylı bilgi alabilirsiniz.

Hayvanlar

Ela salyangozları, kurbağalar pirinç tarlalarını temizliyor. Leylekler tarlada avlanır. Bunun şans, toprağa bereket getirdiğine inanılıyor.

Sarus turnası en uzun kuştur (insan boyundadır). Sağdık olmasıyla tanınır

Mangrov ağaç cinsidir. Tuzlu suya dayanıklıdır. Asya arısı en büyük olarak bilinir. Saldırgan ve öldürücüdür. Ballarını almak için duman çıkarıyorlar. Arılara ormanın yandığını sanıp çakıyor.

Kaplan gece bizden daha iyi görüyor. Sunderbans en fazla bulunan bölgedir.

Mis geyiği utangaç ama çeşitli yöntemlerle dişileri alınıyor ve parfüm yapımında kullanılıyor.

Brezilya, Amazon havzaları kaplumbağaların yumurtalarını bıraktığı yer olarak biliniyor.

Filer günde 100 litre su içiyorlar.

Köpek balıkları ürkektir. Tahta parçası balığın dalmasına mani oluyor. Onu tonik hareketsizliğe zorluyor ama ölmüyor.

Norveç’teki ren geyiklerinin boynuzları bıçaklar kadar keskin.

Brezilya’da ağaç kurbağasının zehrini vücutlarına sürüyorlar. Amaç, zehirlin gözlerin algısını arttırıyor ve daha iyi avlanmayı sağlıyor.

İnek Hindistan dışında Afrika’daki bir kabile içinde çok değerlidir. Onlar için savaşıyorlar. İtibar kattığına inandıkları için savaşmadan önce ineğin kanını içiyorlar.

Avustralya’da kırsal bölgelerde helikopterle sığır toplama ekipleri bulunuyor. Çoğu Hindistan’dan getiriliyor ve biftek olarak satılıyor.

Kenya: Antiloplar
‘Avcılar adelelerini değil beyinlerini kulanarak kendilerinden güçlü rakipleri yeniyor’. Buna karşın leoparın pençeleri tek seferde insan kafatasını ezebilecek kadar güçlü.

Hayvan avcıları oklarına böcek tırtılının suyunu sürüyor. Zehir öldürme özelliğe sahip.

Pirena dişi ürün tasarımlarında sivrileştirmek için kullanılıyor.

Golanya taran turası yemek tabağı büyüklüğünde, Dünyanın en büyüğü kabul ediliyor. Bölge halkı farklı metotlarla yiyor.



Coğrafya

Everest dağından buz suları eriyor, Nehrin %50sine karışıyor.

Haziran ortası, muson yağmurlarından olan sel suları yarım milyon tonu buluyor. Ortaya çamurlu ve bereketli bir toprak çıkıyor.

Sagar Adası hacıların buluşma merkezi olarak tanınıyor.

Bengal ovası çamurdan oluşmuştur. ‘çamur zıpzıpları’ diye de biliniyor..

Halog körfezi Vietnam’da bulunuyor. İguazu şelalesi, Arjantin ‘de bulunuyor. Jeju adası Güney Kore’dedir. Komodo Endonezya’dadır. Masa dağı güney Afrika’da ve Puerto Princesa yer altı nehridir.

Dijene şehri adeta çamurdan yapılmış bir şehir. En eski ve büyük çamur yapı Uzaman kültürünün (İslam) burada bulunuyor. Çamur pirinç kabuğuyla karıştırılır ve mayalanır. Bu işlem her yıl tekrarlanıyor ve binaya bir kat daha çekiliyor. 700 yıldır var olan cami bu emektar insanlar sayesinde ayakta kalıyor.

Megelaya, dünyanın en ıslak yeri olarak kabul ediliyor.1 yılda 25 metre yağış muson ormanlarının, sarmaşık incir ağacının oluşturduğu asırlık köprüleri besliyor
.

Muson mevsiminde nehirler normal hacminden 20 kat daha fazla su taşır.

İnsan ve Doğanın İşbirliği

Balık yakalamak için su samurları eğitiliyor. Tanesi 100 dolar değerindedir. ‘Sürekli olarak ödüllendiriliyor. Ama tamamen doyurmuyorlar. Balıkçılar işleri bittiğinde hayvanları kalanlarla doyuruyor.’

Batı’dan gelen Müslümanlar, Moğollar da hayvanlar saray bahçesinde otluyor.
İngilizler tarımı sömürmek için vahşi hayvanları öldürdü. Ve 1870’te demir yolu yapıldı. Filleri iş makinesi gibi odun taşımada kullandılar. Pirinç sevdiğini bildikleri için bu yolla komut verdiler. Bir fil 10 bin pound ediyordu.

Kalfuta, 15 milyon nüfusun yaşadığı teknoloji ve endüstri şehirlerindendir.

Senegallilerin konuştuğu pular dili yüzlerindeki sembollerden de anlaşılabilir. Buna karşın Nijeryalılarda böyle görsel bir işaret yok. Kendi aralarında Vauf dili diye de adlandırıyorlar.


İngiltere de 100 milyon ton çöp var ve bunlar Kenya’ya atılıyor. Dünyayı kendi ellerimizle soyuyoruz. Buradan nereye gidiyoruz? Amaç: Doğayla uyumlu şehir bir şehir yaratmak.

Mazdor, Abudabi çölünde inşa edilen ekolojik şehir projesidir. Mimarı Norman Foster, gezegende gerçek bir deney yapmak istiyor. Karbon ve çöpün olmayacağı bir şehri çölde yapmak neredeyse mümkün değil. O enerjiyi güneşten sağlayarak sistemini oluşturmak istiyor. Böylece gaz salanımı yapan arabalara gerek kalmayacak. Üretilen çöpü yakıp yeniden enerji üretmeyi amaçlıyor. Onunla çalışan Pritzker ödüllü mimar Richard Rogers umutlu olduklarını belirtiyor. Bence süreç zorlu görünüyor. Gelişmeleri size yazacağım.

New York’ta çatılardaki sebze ve bal üretimi verimli şekilde netice veriyor.

New York’ta fare ve hamam böcekleri temel sorun. Devlete bağlı bir kurum restoranları gece denetliyor. Ve sonuç 9 milyon insan ve aynı sayıda fare.


National Geographic’in Dissater in Japon’ adlı belgeselinden: 11 Mart 2011’de olan 6 şiddetindeki deprem büyük hasar verdi. Tsunami kuzey doğu sahillerinde 6 dakika sürdü ve bu Japonya’daki en büyük deprem olarak kabul ediliyor. Tedbir olarak tsunami duvarları inşa edildi.

Londra, insanları rahatsız eden tahtakurularının şehirde çokça bulunmasının nedeni karbondioksitin yüksek oranda bulunmasına dayanıyor. Mobilyalarda yaşayan ve kan emen tahtakuruları temel sorunlardan biri olarak görülüyor.

Fas’ta ise güvercinler evlerin çatılarına zarar veriyor. Ama gübreleri bölge endüstrisi için değerli. Deri endistrüsünde yumuşaklığı ve rengi korumak amaçlı kullanılıyor. Suda 3 gün bekletiliyor. Ve ayakla eziliyor. Bu işlerler daha çok Fes şehrinde gerçekleştiriliyor.

Teksas’ta Meksika yarasası her gece 6 ton böcek yiyor ve şehri temizlemiş oluyor. Bu yüzden şehirde yarasalar koruma altındadır.

Sörf yapmak havaililer için tanrısal bir sanat. Bir kadın bu yolla kraliçe, tanrı gibi görülüyor. 15 metrelik dalgalar!

Brezilya’da yunusların kefalleri avlamak için, balıkçılara yardım etmesi,
Rüzgâr saatte 300 km. yapıyor. (1600 km hortumlar-Tsunami)

Kaz boyunlu Kaya Kabukluları, su ürünü kilosu 200 euros, İspanya kıyılarında bulunuyor.

Kompresör dalışı -40 metre altında avlamak için yapılmış. Philiphine’de bir tona yakın balık avlanıyor.50 yıl sonra balıklar tükenebilir.

Çöller, 3 milyon insan susuz kalıyor. Sahra çölü Amerika kıtası büyüklüğündedir. Mohalistan Gobi çölünü soğukta yaşıyor. Su kar şeklinde Sibirya’dan geliyor. Mohalistan da ulaşım zorlanıyor.

Şili’de ise çöllerin en kurlarından biri bulunuyor. Ama halk rüzgârdan faydalanmak için gerdiği filelerle 500 litreye kadar su toplaya biliyor.

Nijerya’da yağmur yağdıktan sonra flört dönemi başlıyor. Yoksa Ülkede tek eşlilik katı kurallarından biri olarak kabul ediliyor.

Cezayir’de insanlar suyu 60 metre boyunca taşıyor. Güneşin dönüşü av sezonlarını işaret ediyor. Kışın, Ulaşım köpekli kızaklarla sağlanıyor. Bu yüzden köpekler önemli bir yere sahip.

Köpekbalığı balina etine düşkündür. Bu yolla, Halk 800metre buzun altında köpekbalığı avlıyor.

Kar’dan yapılan kulübe de -40 derece insan ısısıyla +16 dereceye çıkıyor. Suyun gelgitleri sayesinde buzun altına girip midye topluyorlar.

Balina avlamak için fok derisinden adeta şişme su yeleği yapıyorlar. Amaç onları zor hava koşullarında açlıktan kurtaracak ‘Maktak’ yemeği yapmak. Balina derisini de kullanıyorlar (C vitamini içeriyor).

Dağ yamaçlarındaki kuşları avlamak için hayvan ten donlarından ve ağaç dallarından ağ yapıyorlar.

Kiviyak yemeği, Fok derisinin içine deniz kuşu doldurulup, havayı boşaltılıyor. Sinekleri uzak tutmak için kapanma yerine fok yağı koyuluyor. Aylarca kışa ve doğum günleri, düğünler gibi önemli anlar için saklanıyor.

Orman evcilleştirilmeyi reddeder. Bu yüzden tropikal yağmur ormanlarında yaşam, ağaç tepelerindedir.

Dubai, temiz, düzenli, parlak olmasıyla ön plana çıkan bir yerleşime sahip. Ancak gökyüzündeki güvercinler şehri kirletiyor.’El Nur’ dire adlandırdıkları David Stivid yetiştirdiği şahinlerle onları kaçırmayı başarıyor.1 yaşındaki yetişkin şahinler güvercinlerin yılda tek başına 12 kilo ürettikleri asitli gübrelerini görkemli binalardan uzak tutmuş oluyor.


4 metrelik üfleme borusunu tasarlayan ormandakilerin amacı 30 metrelik ağaç hayvanlarına ulaşmak.



Çin’deki piliç terasları, 7 bin yıldır çeltik tarlaları veri veriyor. Ördekler pirinç tarlalarında besleniyor.

Kuzey kutup’ta 4 milyon insan yaşıyor.

Kamboçya’da dünyanın en büyük yenebilir su yılanları pazarı var. 6 milyondan fazla yılan satılıyor. Peni para bilimleri olarak geçiyor.

Afrika’da bal toplamak için taytayko diğer adıyla bal kuşlarıyla ortak çalışılıyor. Lavra katkılı bal peteklerine daha kısa sürede ulaşmış oluyorlar.

Tanzanya’da pirinç tarlalarına kuşlar saldırıyor. Tahıl delisi olan çekirge kuşlar sayıca en çok bulunan kuş cinsini oluşturuyor.


Kısraklar sütlerini vermiyor. Ama insan at işbirliğiyle ihanet ediyorlar. Buna mecburuz. Çünkü kısraklar sadece yavrusu emerken sütünü bırakıyor. Sütten ‘kımız’ içkisi yapılıyor. Yoğurt, süt ve alkolün karışımından oluşuyor. At dişleri dama oyunun figüranları olarak kullanılıyor.

Mikong, Kamboçya ve Laos arasında buluna suyollarından biri. Üzerindeki şelaleler balıkçılık için bir avantaj sunuyor.

Tibet sınırında kışın nehir donuyor. Tehlike iletişim sorunuyla başlıyor. ‘çadar’ diğer adıyla buz battaniyesi kullanılıyor. Sıra dışı ilkbahar güneşi başka bir son yaratıyor. Çocukları okula gönderirken, babaları tokalaşıyor. Bu detay çok hoşuma gitti, Çünkü sorumluluk ve güven hissettiriyor.

Rido Nehri, Kanada başkentindeki Otova nehrinin  kışları sorun yarattığı bir yer. Bunu engellemek için şubat sonu eriyen nehri dinamitlerle patlatıyorlar ve baskın riski ortadan kalkıyor.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder